News & Reviews
Select Source

 

Maksimum düzensizlik günleri

Fizikle ya da herhangi bir bilimle ilgilenen herkesin en az bir kere duyduğu bir olgu, Entropi. Her şey yıpranır. İnsanlar ölür, makineler bozulur, ormanlar yanar. Çöküş, bozulma, çürüme, paslanma gibi şeyler. Termodinamiğin ikinci yasası ya da daha romantik bir söylemle, dünyanın kanunu. Kainattaki her şeyin minimum enerji ve maksimum düzensizliğe olan eğilimi. Elmanın ağaçtan düşmek istemesi ya da mürekkebin suda dağılması. Bunlar fiziksel örnekler elbette.

Entropiyi hayatımıza müdahale eden tüm muktedirler olarak görebiliriz, bazen devlet, bazen din, bazen de medya. Bunları zaten biliyoruz. Pekâlâ entropiye karşı savaşabilir miyiz? Oğuz Atay’ın Günlük’te bahsettiği gibi Kafka’nın K.’sı, entropiyle savaşabileceğimizin bir göstergesi. K., toplumun giderek ilgisizleştiğini, toplumsal olaylara tepki vermediğini görür. Toplum entropisi de budur. Türkiye’de de durum böyle, tepeden bir kartopu gibi yuvarlanıyoruz, bu sırada çığ gibi düştüğümüzün farkında bile değiliz. K. savaşmayı tercih eden bireyi temsil eder, Sisifos gibi. Umudu vardır, savaşır. Entropiye karşı tek başına bir adam. Yine Oğuz Atay’ın sözleriyle: “Bu asil bir savaştır. Ümitsizliğe karşı savaştır.”

Devlet entropidir. Kendi “düzen” diye tanımladığı şey uzamda kaotik olayların sebebi olabilir. Bu nedenledir ki öğretmenler, akademisyenler, sanatçılar ya da barış için cümleleri olan insanlar düşman diye nitelendiriliyor, toplum medyanın yönlendirmeleriyle beyaza siyah demeye başlıyor ve tabiri caizse kurmalı bir oyuncak gibi sadece istenilen olaylarda tepki gösteriyor. Entropinin yaptığı da tam da budur.

Çöküş. Çürüme.

Bu yazıyı yazdığım sırada Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay hâlâ cezaevinde. Binlece öğretmen açığa alındı. İçlerinde Kemal Varol, Murat Özyaşar gibi çağdaş edebiyatın önemli isimleri de yer alıyor. Önceleri “sıra bize ne zaman gelecek” diye düşünürken artık kimsenin —arkadaşlarımızın— böyle düşünmediğini biliyorum. Çünkü sıra bize çoktan geldi. İçerdekiler bizim arkadaşlarımız, kardeşlerimiz.

Bugün değilse ne zaman K. olacağız?

13.9.2016
Selim Bektaş


 

News&Reviews Biography Books Photos About     Contact Home Page
Design by medyanomi